10 Ekim, 2010

O kelime neydi ??



Zengin kızlara karşı bir garezim var. Kendilerini dünyanın merkezi sanarak hareket etmeleri, kasıntı yürüyüşleri, ağızlarını yaya yaya konuşmaları, davranışlarıyla sizi küçümsemeleri... Hangimizi sinir etmez ki böyleleri? 

Bizim okulumuzda da böyle 1-2 kız var. Geçen sene az dedikodularını yapmamıştık. Ama siz görseydiniz o davranışlarını, siz de benim gibi ifrit olurdunuz eminim. Ama sorsanız, bir kere bile konuşmadım kendisiyle. Konuşmak da istememiştim açıkçası.

Bu sene aynı sınıfa düşmüşüz. Duyunca bu sene çok garip geçecek dedim içimden. Kız ilk günler erkeklerle takıldı baya. Sınıf da çok sıcaktı. Kağıtlardan yelpaze yapardık serinlemek için( baya da eğleniyorduk hani ) Kız yaklaştı yelpazesini uzattı, şaşırdım. Teşekkür ettim ve geri çevirdim. Acaba yalnız kaldı da onun için mi erkeklerin arasında kaldı diye düşündüm. Bizimkilere söyledim. İyi konuşalım o zaman dediler. Ama nasıl konuşacağız, bilmiyoruz. Sonunda karar verdik, onun bize ihtiyacı var çok istiyorsa kendi gelsin konuşsun bizimle değil mi ama? Ertesi gün biraz erken gelmiştim. Benden biraz sonra da kız geldi. Önümüzdeki sıraya oturdu. Bize yaklaşmaya başlıyor yavaş yavaş, diye düşündüm. Boş derste kızlarla geyik muhabbeti yapıyorduk. Kız arkasına döndü. Angelina'ya kaleminle oynayabilir miyim, dedi. O da izin verince, biz konuşurken konuşmalarımızı dinlemeye başladı. Aynı zamanda da kalemle oynuyordu. Sonra sohbete karıştı yavaş yavaş. Tabii uzun sessizlikler oldu. Sonunda ders bitti. Çıktık bizimkilerle bir analiz yaptık. O kadar da fena değildi. En azından ağzını yaya yaya konuşmuyordu. Türkçesi düzgündü yani.

Ertesi gün sınıfa geç geldim, baktım bir tek kızın yanı boş. Oturdum yanına ne yapayım. Konuştuk falan ara sıra. Parfümü çok hoş kokuyordu bu arada. Sonra bahçede banklarda oturduk biraz. Konuştuk uzun uzun. Bu sefer sessizlikler daha azdı. Ancak kız 30lu yaşlarda gibi konuşuyordu. Görmüş geçirmiş sanki. Çok ciddiydi. Hep ciddi konulardan bahsettik. Alışkın değilim bu kadar ciddi sohbete. İçim bayıldı 20 dk. sonra. Kızlarla yalnız kalınca Kate hayatımın en ciddi 40 dk.'sıydı dedi. Katıldık hepimiz. Sonra üstüne espriler, gülüşmeler...

Yani anlayacağınız kolejli kız takıntımı attım kafamdan. Artık insanları dışarıdan görünüşüne göre değerlendirmeyeceğim. ( Yersen... )

Konuyla alakası çok yok. Bunu dedikodu başlıklı bir yazımda yazmak isterdim ama maalesef ki ben o yazıyı yayınlayana kadar unuturum. Onun için P.S olarak ekliyorum.

O günün sonuna doğru, Meggie geldi bizim sınıfa. Angelina'nın kulağına bir şeyler söyledi. Hem de benden -evet benden - saklayarak. Yanımda kolejli oturduğundandır, duymasını istemiyordur belki bir gossip veriyordur. Diye düşündüm ve daha sonra söyler diye de çok önemsemedim açıkçası. Sonrasında aklıma geldi de sordum Angelina'ya ne dedi diye. Meggie, aynen şu kelimeleri kullanmış " Jelibon Delisi, kolejliyle kanka olmuş" duyar duymaz kan beynime sıçradı. Bir insan bu kadar dedikoducu olur mu ya... Hadi başkalarınınkini yapıyorsun, ama yakın arkadaşının arkasından dedikodusu yapılır mı? Ben her zaman için bir sınırının olduğunu zannediyordum. Meğersem yokmuş sınır mınır. İyi, kendisi istedi bunu, dişe diş! Bakalım selamını alıyor muyum bundan sonra... İnsanlar ne dedikoducu azizim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder